28 Şubat 2014 Cuma

+ KONSER: Marcus Miller veyahut İstanbul Güzellemesi..*

  * Güncelleme: Daha önce 'Jazzwoche Burghausen'da Marcus Miller Tayfası' başlığıyla yayımlanan içeriği, bir kaç gün önce ki keşiften/ayrıntıdan ötürü değiştirme ihtiyacı duydum. İlk yayımda odak noktası Blast! isimli parçaydı. Fakat konserin tamamını izledikten sonra fark ettiğim ve Marcus Miller'ın Blast! parçasına başlamadan önce dile getirdiği mühim bir mevzu, parçanın ehemmiyeti üzerine vurgu yapmamı gerektirdi.

  İcra öncesi şundan bahsediyor Marcus; "Şuan ki ekibimle birlikte dünya turundayken kendimi İstanbul'da buldum. İstanbul'da sokaklarda dolaşıyor ve sesleri dinliyordum ve bende bu seslerden etkilendim.[1] Orada, şu an İstanbul'da bulunup ama New York'lu olmanın sesinden etkilenmiştim ve bende bu sesleri harmanlamaya çalıştım.."

  Bu güzel ayrıntıyı geç fark etmemin sebebi, yayınladığım vidyonun "..harmanlamaya çalıştım" kısmından başlatılmış olmasıydı. İlgili vidyo halen aşağıda. Tabi parçayı çok beğenmiş olmalıyım ki, Marcus Miller ve tayfasını doyasıya dinlemek için konserin tümünü aradım ve elbette hemen buldum. Zevkle izlediğim ve bir küsür saat süren konser, en az Blast parçası kadar dolu dolu. Ayrıca konserin tamamını izledikten sonra bahsetmeden geçemeyeceğim bir kaç mevzu daha vuku buldu. Yaklaşık 2010'da kurduğu bu ekip hem an itibari ile hemde gelecek hususunda oldukça mühim bir ekip. Ekipte göze çarpan ilk kişilik, henüz 25 yaşında olan ama son 7 yıldır caz dünyasında adında sıklıkla ve takdirle söz ettiren Alex Han. Herif bu genç yaşına rağmen, Marcus Miller'ın da bir röportajında dile getirdiği gibi [2] muazzam bir olgunluk sergiliyor. İkincil mühim şahsiyet, kocaman gülüşü ile neredeyse müziğini gölgeleyen güzel insan Sean Jones ve elbette klavye de ki Pena ama tüm konser boyu bir an olsun dikkatimi üzerinden ayırmayan isim ise davulcu Louis Cato. Galiba uzun bir süredir bu kadar keyifli bir davul icrası dinlememiştim. Konser boyu yaptığı ataklar, Miller'ın solo demlerinde ki ustalıklı çalışı, bu gencecik sanatçının ilerleyen dönemlerde çok muazzam işlere el atacağının belirtisi.

  Miller'in -yine Blast icrası öncesinde- bahsini ettiği grubu toplama fikri, nev-i şahsına münhasır Miles'ı anmak ve onun fikriyatını devam ettirmek için Tutu revisited projesi ile genç sanatçıları bir araya getirmek ve Miles'ın çalışmalarını tekrar canlandırmak temelli oluyor. Bu bağlamda Sean Jones'ı ve yeni keşfi Berkeley koleji öğrencisi Alex Han'ı ekibe dahil ediyor. Bu sırada davulcu arayışında olan Miller'a yardımı yine Alex Han yapıyor ve kolejden/grubundan arkadaşı portekiz menşeili Louis Cato'yu öneriyor. Ekibin son halkası Federico Pena'nın katılımı ile Marcus Miller'ın projesi hayata geçiyor.


  Yayımın ilk içeriği de şöyleydi;
  Tıklım tıklım funk elementler ile dolu Blast! parçasıyla, Marcus Miller ve saz arkadaşlar; Alex Han (a. saksafon), Sean Jones (trompet), Federico Peña (klavye), Louis Cato (davul) hep birlikte Almanya'nın Baverya eyaletinde ki Burghausen kentinde muhteşem bir konser vermiş. Evvelce, 2012'nin Mart ayında toplanan ekibin konserinden coşkun, haraketli, deli dolu, kıpır kıpır bir kesit.





+Dipnot:
[1] o anda Marcus gülümser, zira kendisine bir güzelleme yapılmıştır. bkz: konser, dk. 43:42
[2] Tomajazz'ın Marcus Miller ile Tutu Revisited temalı röportajı. 

..ve konserin tamamı için buradan devam etiniz; 'Marcus Miller 44 int. Jazzwoche Burghausen by NASSE'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder