tag:blogger.com,1999:blog-75089672285399901462024-03-21T10:22:07.298+03:00Uzak Kültüresrik gülümsemeler..Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.comBlogger81125tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-57429740436819171132017-09-04T09:45:00.000+03:002017-09-04T10:42:21.324+03:00Paramparça Türler* veyahut Bir Sanal Sergi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-Z-Uerv6CeCE/WazoFLemEVI/AAAAAAAAEX8/55xOggpQI8w1FpqIWF1TotQ_7ANBoaMaQCLcBGAs/s1600/1920x1080_sloth.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="577" data-original-width="1305" height="281" src="https://4.bp.blogspot.com/-Z-Uerv6CeCE/WazoFLemEVI/AAAAAAAAEX8/55xOggpQI8w1FpqIWF1TotQ_7ANBoaMaQCLcBGAs/s640/1920x1080_sloth.png" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: right;">
<span style="font-size: x-small;"><i>Cüce Tembel Hayvan, species-in-pieces.</i></span></div>
<br />
Merhabalar,<br />
<br />
Yukarıda ki tatlı mı tatlı '<b>tembel hayvan</b>' görselini, bir süredir bilgisayarımda masaüstü görseli olarak kullanmaktayım. Görselin yaratıcısı <a href="https://twitter.com/wengerstoybus" target="_blank">Bryan James</a>'in <a href="http://species-in-pieces.com/">species-in-pieces.com</a> adlı web sitesinden alınmıştır.<br />
<br />
Oldukça yaratıcı, keyifli ve bir o kadar hüzünlü bir çalışmadır '<i>species in pieces'. </i>Sayfanın 'IN PIECES' bölümünde, Byran çalışmayı şöyle açıklıyor; <b>"Bu çalışma, dünyanın en ilginç ve nesli yok olma tehlikesi altında olan 30 türün sergilendiği bir etkileşimli sergidir."</b><br />
<b><br /></b>
Varlığı şu iki yönüyle çok önemlidir; ilkin, topyekun bir yokoluşun eşindeği gezegende, <b>ekolojik</b> bilgi-duyarlılık-eylem artık tüm insanlık için kaçınılmazdır. İkincil olarak çalışmayı yapan kişinin kendisini geliştirmek istediği bir alanda, pratik amacıyla yaptığı örnek bir çalışma olmasıdır <i>--Ampirik düzlemde, en iyi öğrenme deneyimdir! </i><br />
<i><br /></i>
Çalışmanın kendisine tekrar odaklanırsak, '<i>In Pieces</i>' bölümünde çalışma şu şekilde ifade edilip, açıklanıyor; <i>"Her bir türün kendine ait <b>yaşam mücadelesi</b> vardır, burada hepsi bir araya getirilerek <b>tek bir mücadeleye</b> dönüştürülüyor. Bu çalışma hem <b>genetik çeşitliliğimize</b> dair bir kutlama iken, ayrıca bu çeşitliliği ne kadar kolay <b>kaybedebileceğimizi</b> gözler önüne sermek istiyor. Bu 30 hayvan farklılıklarından ötürü seçildi, böylece hem daha önce tanımadığımız hayvanlarla tanışabilir hemde yaşam mücadeleri hakkında bir şeyler öğrenebiliriz."</i><br />
<br />
Bryan'ın<i> </i>ihtisası biyoloji vb. bilim dalında ziyade dijital tasarımlar üzerinedir. İngiltere menşeili olup, Amsterdam, Hollanda'da yaşıyor ve <i>freelancer</i> olarak işler görmektedir. Bu çalışmayı ise özelinde 'CSS polygons' öğrenmek için çıkarmış. Yani şöyle bir şey;<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-kHj2A77HvhM/Waz0le9vtiI/AAAAAAAAEYM/kESML7PVcIISjYzS6khKP8votEjy-nKkQCLcBGAs/s1600/polygon-demo.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="697" data-original-width="940" height="237" src="https://2.bp.blogspot.com/-kHj2A77HvhM/Waz0le9vtiI/AAAAAAAAEYM/kESML7PVcIISjYzS6khKP8votEjy-nKkQCLcBGAs/s320/polygon-demo.png" width="320" /></a></div>
<br />
Çalışma için şöyle bir dileğinden bahsetmiş Bryan; <i>"Bu çalışma, karmaşık ve meşakatli olan bu konu üzerine bilgi ve ilham, ve nice düşünceyi teşvik etmeyi umuyor."</i> <br />
<br />
Tekrar hatırlatmış olayım, Sanal sergi <a href="http://www.species-in-pieces.com/" target="_blank">www.species-in-pieces.com </a>sayfasında yayındadır :)<br />
<br />
Sevgilerle, dayanışmayla!<br />
<br />
<br />
+ <b>NOT</b>:<br />
Her bir türün görselini, yine türün ekranında indirebilirsiniz.<br />
<br />
* '<i>species in pieces' cümlesine en uygun bulduğum çeviri oldu!</i>Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-30577032728322487132017-06-25T23:07:00.001+03:002017-06-25T23:07:37.741+03:00+Not: Buradayız. Gitmiyoruz.<blockquote class="tr_bq">
<b>..aynı gökkuşağı parlıyordu çağlayanların köpüğünde, aynı gökkuşağı oynaşıyordu Flaubert'in satırları arasında, Rembrant'ın ışık-gölgesinde: Ruh idi bu.</b></blockquote>
<div style="text-align: right;">
- Jean Paul Sartre</div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
#Onur ve #Aşk yasaklanamaz: #OnurYürüyüşü #İstanbulPride</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<blockquote class="twitter-tweet" data-lang="tr">
<div dir="ltr" lang="tr">
Polis müdahale ederken gökkuşağı oluşmuş hahahaha <a href="https://t.co/BBFaAruSdq">pic.twitter.com/BBFaAruSdq</a></div>
— Rıza (@vivelacommune_) <a href="https://twitter.com/vivelacommune_/status/879025789924237313">25 Haziran 2017</a></blockquote>
</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-8615157164132742752017-04-06T19:51:00.000+03:002018-06-18T15:16:09.459+03:00+KiTAP: Kendine Ait Bir Oda veyahut bir tükenmez döngü <blockquote class="tr_bq">
<i>"Ama geçici ve kişisel olandan kalıcı bir yapı inşa etmekdikçe duyarlılıktaki yoğunluk ve algılamadaki incelik hiçbir işe yaramaz"</i> </blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
<i> Syf: 104, Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf</i></blockquote>
<br />
Siz aşağıdakı metni okumadan önce, kendime dair altını çizmem gereken bir nokta bulunmaktadır; "kadın hakları-dayanışması" mevzunda sahip olduğum duyarlılık, bir erkek olarak bir çok ilkel/vahşi* düşünceden bertaraf olduğum anlamını içermemektedir! Yontulduğumuz sosyo-kültürel tortunun bünyede, farkında olduğum veya olmadığım bir çok iz bıraktığından eminim.<br />
<br />
Bununla birlikte sorunun gerçek ağırlığı ve eril-hegemonyanın yanlışlığına dair ifadenin/başkaldırının bilincini yaşama ve anlamlandırma noktasında en ufak bir tereddütümün olmadığı, ayrıca yanlışı değiştirme cesaretinden noksan olmadığım kendime dair bir gözlem ve yorumumdur.<br />
<br />
Bu vesileyle metnin okuması boyunca zihnimi zapt etmiş bir kaç paragrafı aşağıda sizlerle paylaşıyor olacağım fakat bilhassa <i>-herhangi bir cinsiyet farkı olmadan-</i> her bir bireyin kitabin tamamını okumasını önermekteyim.<br />
<br />
Virgina Woolf'un 'Kendine Ait Bir Oda' metni salt kadın hakları perspektifinden değil, çok yönlü olarak bahsi geçen dönemin sosyolojik yapısını anlama açısındanda elzem olduğu kanaatindeyim.<br />
<br />
Nitekim metnin okuması öncesi belirtmem gereken başka, çok net iki nokta daha mevcuttur;<br />
<br />
İlki, metnin kaleme alındığı ve yorumladığı dönemlerin dünya gezegeni ile günümüz post-kapitalist** dünya gezegeni arasında endişe verici düzeyde benzerlikler içerdiğidir.<br />
<br />
İkincisi kadın ile ilgili realiteyi en doğru biçemiyle okuyup, anlayabileceğimiz yegane kişiler/referanslar, bizatihi 'sorunu' yaşayan, farkında olan ve anlatısını yaratan kadınlar olacaktır. Benim bu mecra üzerinden yaptığım paylaşımın ise, bu anlatının bağlantısından öteye gidemeyeceği aşikardır!<br />
<br />
Dayanışmayla, sevgiyle,<br />
#HAYIR 'la<br />
<br />
* <strike>İnsanoğlunun</strike> Insan evladinin fiziksel evrimi ile kültürel evrimi arasında yadsınamaz bir bağlantı mevcuttur; her iki süreç deneme, yanılma ve uyarlanma yoluyla gerçekleşmektedir. Nitekim henüz kadın haklarında noksan isek, o vakit henüz birer vahşi-ilkelleriz, vesselâm.<br />
<br />
** Şerhim kapitalizmin sona erdiği üzerine değil, yalnızca şekil değiştirdiği üzerinedir. <br />
<br />
<div style="text-align: center;">
---------</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<blockquote class="tr_bq">
* Bu gerçeği bulup çıkarmak ve saklama değer bölümü olup olmadığına karar vermek size düşüyor (syf: 7)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Ne var ki, Mrs. Seton ve benzerleri on beş yaşında iş yaşımına atılmış olsalardı, Mary <i>[bebek]</i> olmamış olurdu. (syf: 25)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* ve bir cinsiyetten olanların güvenliğini ve refahını, öbür cinsiyetten olanlarınsa güvensizliğini ve yoksulluğunu, geleneğin ve gelenek yoksulluğunun bir yazarın aklı üzerindeki etkisini düşündüm. (syf: 28)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Neden cinsiyetlerden biri öylesine varlıklı, öbürü ise yoksuldu? (syf: 29)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* <i>[kadınları düşünüp, yorumlamak üzerine]</i> Görünüşe bakılırsa, bilge erkeklerin bundan başka işleri yok. (syf: 34)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Bu gezegene şöyle bir uğrayıp giden bir konuk bile, dedim kendi kendime, bu gazeteyi eline alıp şu bölük pörçük açıklamalara bir göz atsa İngiltere'nin ataerkil bir düzenle yönetildiğini anlamazlık etmezdi. (syf: 38)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Yoksa öfke, gücün o bildik refekatçi cinlerinden miydi? Örneğin zenginler çokluk öfkelidir, çünkü fakirlerin kendi servetlerini ele geçirmek istediklerinden kuşkulanırlar. (syf: 39)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* <b>Kadınlar yüzyıllardır, erkek görüntüsünü gerçek boyutlarının iki katında gösterebilen enfes bir güce sahip büyülü birer ayna görevini yerine getirmişlerdi.</b> (syf: 40)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Düşsel planda kadın son derece önemlidir, gerçek yaşamda ise tümüyle önemsiz.</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* <b>Yaşamın ve güzelliğin timsali, mutfakta işkembe doğruyordu.</b> (syf: 50) </blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Bekaret birtakım toplumlarca bilinmeyen nedenlerden icat edilmiş bir fetiş olabilir. (syf: 56)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Tarih böylesine bir şaşmazlıkla kendini yinelemekte. (syf: 62)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* <b>tarihi yeniden yazma olanağım olsaydı bu değişimi Haçlı Seferlerinden ya da Güller Savaşlarından daha önemle ele alıp etraflıca anlatırdım. Orta sınıf kadını yazmaya başlamıştı.</b> (syf: 73) </blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Yazmak isteyen bir kadın, ortak oturma odasını kullanmak zorundaydı ... orada düzyazı ve roman yazmak, şiir ya da oyun yazmaktan daha kolaydı. ... Bu yüzden orta sınıf kadını yazmaya başlayınca doğal olarak roman yazdı. (syf: 74-75)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Kadın yazarlar kendi değer ölçütlerini, başkalarına uymak adına değiştirmişlerdi. (syf: 83)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* çünkü dünyanın büyüklüğü ve çeşitliliği göz önüne alındığında, iki cins bile yetersiz kalırken, yalnızca bir tanesi ile nasıl idare ederiz? (syf: 98)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Hiçbir çağ bizimkisi denli cinsiyet bilincini tiz bir sesle dile getirmemiştir. (syf: 111)</blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* <b>Katışıksız ve basit bir biçimde kadın ve erkek olmak öldürücüdür; kişi erkeksi-kadın ya da kadınsı-erkek olmalıdır.</b> (syf: 116) </blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
* Gerçek ancak çeşitli yanlışların bir araya toplanmasıyla elde edilir. (syf: 118) </blockquote>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-34030616089803783242017-03-04T04:38:00.000+03:002017-03-04T04:38:06.827+03:00+MüZiK: bir ahmed arif derlemesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-hjCI0z3EGlI/TzSH3VlP96I/AAAAAAAAAHg/bbasw5tCvPIA5lskwieLWh15TprjAN30gCPcB/s1600/quotes1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><br /></a></div>
<blockquote class="tr_bq">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-hjCI0z3EGlI/TzSH3VlP96I/AAAAAAAAAHg/bbasw5tCvPIA5lskwieLWh15TprjAN30gCPcB/s1600/quotes1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://4.bp.blogspot.com/-hjCI0z3EGlI/TzSH3VlP96I/AAAAAAAAAHg/bbasw5tCvPIA5lskwieLWh15TprjAN30gCPcB/s1600/quotes1.jpg" /></a></blockquote>
<br />
<blockquote class="tr_bq">
... </blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
Düşün, uzay çağında bir ayağımız,<br />Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri<br />Düşün, olasılık, atom fiziği<br />Ve bizi biz eden amansız sevda,<br />Atıp bir kıyıya iki zamanı<br />Yarının çocukları, gülleri için,<br />Koymuş postasını,<br />Görmüş restini.<br />He canım<br />Sen getir üstünü </blockquote>
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<br /></blockquote>
Öyle ki Zülfü Livaneli'den Fikret Kızılok'a, Ahmet Kaya'dan Cem Karaca'ya nice sanatçı okumuştu şiirlerini. Neler kaydedilmiş, kimler söylemiş diye bakıverdiğimde bu liste oluşmaya başladı...<br />
<br />
Yine de en güzeli kendi sesinden dinlemesi. 41 kayıtlık bir Ahmed Arif derlemesi:<br />
<blockquote class="tr_bq" style="text-align: left;">
<br /><iframe allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://embed.spotify.com/?uri=spotify%3Auser%3Auzakkultur%3Aplaylist%3A3tX6ho15Vkg6P5eeXJysmH" width="300"></iframe></blockquote>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-31921882880789193462017-01-29T19:08:00.000+03:002017-01-29T19:29:58.119+03:00+FiLM: Çünkü sinemasever insanlar, her zaman güvenebileceğin kişilerdir.*<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-_uI32FnwERQ/WI4Lqu5-VyI/AAAAAAAAB-E/IaDcZmJyUPAUpTgBu0PPdbfY68vt7sZngCLcB/s1600/taxiTeheran.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;"><img border="0" height="356" src="https://1.bp.blogspot.com/-_uI32FnwERQ/WI4Lqu5-VyI/AAAAAAAAB-E/IaDcZmJyUPAUpTgBu0PPdbfY68vt7sZngCLcB/s640/taxiTeheran.png" width="640" /></span></a></div>
<div style="text-align: right;">
<span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;"> <i><span style="font-size: x-small;">*Taxi Tehêran, 01:12:54</span></i></span></div>
<div style="text-align: right;">
<i><span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif; font-size: x-small;"><br /></span></i></div>
<div style="text-align: right;">
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;">Henüz başkanlık safsatası referandumu öncesi denk geldi Jafar Panahi’nin yapımı. Devlet yönetimi zaten kötü olan memleketimde, bu defa toplumsal olarakta tek tipleşmeye hızla koşmakta iken, Panahi'nin, İran'ın <i>yasaklarını</i> naif bir dille anlatan filminden son bir diyalog bilhassa bünyeyi çarptı:</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-rxJFrXUOkNo/WI4PFdtImqI/AAAAAAAAB-U/_Yyd7Vg7VzceFAS3TC_EwQLcmbm_LvqYQCLcB/s1600/quote%2B%25281%2529.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-rxJFrXUOkNo/WI4PFdtImqI/AAAAAAAAB-U/_Yyd7Vg7VzceFAS3TC_EwQLcmbm_LvqYQCLcB/s1600/quote%2B%25281%2529.png" /></a></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"> <span style="font-family: inherit;"> <i>(Çiçekli kadın, yani avukat arabaya biner ve diyalog ilerler...)</i></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><span style="font-family: inherit;"><span style="font-family: "times" , "times new roman" , serif;"><span style="font-family: inherit;">Biliyorsun ki, Cafer, izlendiğimizin farkında olalım diye bazen kasıtlı olarak böyle yapıyorlar.</span> </span>Onların taktikleri belli; önce siyasi bir dava oluşturuyorlar ve Mossad'ın, CIA'nın, MI5'ın bir ajanı </span>hâline geliyorsun. Sonra bir de ahlâksızlık suçu çıkarıyorlar ve hayatını hapishaneye çeviriyorlar. Sonunda serbest bırakıldığında, dışarıdaki dünya daha büyük bir hapishane hâline bürünüyor. En iyi arkadaşlarını en kötü düşmanların yapıyorlar. Demem o ki ya ülkeyi terk edeceksin... ya da tekrar hapishaneye dönmek için dua edeceksin. </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;">Evet, son atışı acı bir çarpıcıklıkta yapmış ama muhteşem tatlı, sıcak, gülüş bir dolu bir film olmuş...</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;">sevgilerle.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><complete id="goog_753999730">+</complete>bkz: Taxi (2015) @ <a href="http://www.imdb.com/title/tt4359416/" target="_blank">IMDb</a></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"> Taksi Tahran @ <a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Taksi_Tahran" target="_blank">Wiki</a></span></div>
</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-30319056095702248802016-03-08T03:10:00.000+02:002018-06-27T13:12:06.900+03:00+ 8 Mart: Mükemmel Kadınlar <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-PvCdifO4350/Vt4VtN79wOI/AAAAAAAAAl4/QCpdVFQwlc0/s1600/SF-MD-24th-DSC07962.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="480" src="https://2.bp.blogspot.com/-PvCdifO4350/Vt4VtN79wOI/AAAAAAAAAl4/QCpdVFQwlc0/s640/SF-MD-24th-DSC07962.jpg" width="640" /></a></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;"><i> Florida @ 24th St in San Francisco, Ca @streetartsf.com</i></span><br />
<br />
Pek çok sevdiğim Fransız filmi, Michel Leclerc'in 2010 yılı muhteşem yapıtı 'Le Nom des Gens'in onyedinci dakikalarında, esas oğlanımız Arthur'un kişisel tarih duraklarından birine gideriz. Okulun bahçesinde duran plaketin huzurunda, öğretmen vefa borcunun manasını sorar. Bunun üzerine öğrencilerden biri, sürgün edilmiş/öldürülmüş Yahudi çocuklarına atfen "Savaşta ölenleri anmamız gerekir" der. Her ne kadar Arthur'un başka başka hassasiyetleri olsa da, bu mevzuya dair ettiği şu cümle bilfiil özümseyip icra etmemiz gereken bir tavrın özeti olur;</div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i> ".. peki neden sadece ölümleri anıyoruz? Öldürüldüğümü düşünseydim, her gün bu düşünceden, ne kadar korkunç bir şey olduğundan kurtulmak isterdim. .. Bence mesela o çocukların ilk kez krem şanti yedikleri günü anmalıyız." </i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-AcQq8Dam3J4/Vt4XksI8mMI/AAAAAAAAAmE/IsIUBRVJWYY/s1600/le%2Bnom%2Bdes%2Bgens.png" imageanchor="1"><img border="0" height="212" src="https://1.bp.blogspot.com/-AcQq8Dam3J4/Vt4XksI8mMI/AAAAAAAAAmE/IsIUBRVJWYY/s400/le%2Bnom%2Bdes%2Bgens.png" width="400" /></a></div>
<span style="font-size: x-small;"><i> Le nom des gens</i></span><br />
<br />
<br />
Nitekim 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde makaleme konu olan Jessica Sabogal'da aynı tavrı takınır. Yakın arkadaşıyla çıktığı Bogotá, Kolombiya yolculuğunda '<b>Hayattan Büyük</b>' <b><span style="font-size: large;">*</span> </b>bir misyonu göğüsler. Derdi <strike>ata</strike> dogdugu topraklar<strike>in</strike>da ki kadınların savaşımına bir güzellemedir. Böylelikle bir Ağustos günü "Kadınlar Mükemmeldir" projesi başlamış olur ve 49 yıl süren Kolombiya iç savaşından <span style="font-size: xx-small;">[1]</span> en çok etkilenen kadınlar için şu kelimeleri söyler;<br />
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i> "Kadınlar, yerliler hep verdikleri mücadeleyle, gördükleri şiddetle resmediliyorlar. Ben onları mutluyken göstermek istiyorum."</i></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<blockquote class="tr_bq" style="text-align: left;">
<ul>
<li><i> </i><b>Devrimci ve güçlü, cesur ve güzel</b></li>
</ul>
</blockquote>
<div style="text-align: left;">
<b> </b>Eserlerinde ki çarklardır bunlar ve bir sprey kutusuyla duyduğu, yaşadığı, mücadelesini verdiği ve sevdiği hikayeleri resmeder tuvallere, duvarlara. Kolombiya-Amerika'lı kadın grafiti sanatçısı Jessica Sabogal henüz küçük yaşlarda abisinin de etkisiyle duvar boyamaya ilgi duymaya başlar. Kolombiya göçmeni ailesine her ne kadar büyüdüğünde bir sanatçı olmak istediğini söylese de, zorlu koşulların toprak ve zamanlarından göçen ebeveynlerinin isteği doktorluk ve avukatlıktır. Siyaset bilimleri alanından mezun olduktan sonra, güçlü-politik mesajlarla dolu Shepard Fairey ve Banksy'nin çalışmalarından aldığı hazla hep içinde yaşattığı tutkusuna yönelir. Nitekim ilk stensil çalışmasının hemen ardından ileride başlığı "Women are perfect" olacak projesine başlamış olur. Projeyi şöyle açıklar Sabogal; "Mükemmellik kavramı bir sonuç değil, kadınların zaten sahip oldukları bir şeydir. ... [proje] kadınlara yöneliktir, bilhassa temsiliyeti olmayan-görünmeyen kadınlara."</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Böylece bugün, bizden binlerce kilometre ötede ki Sabogal'ın 'dayanışma, umut ve esriklikler dolu sprey kutusu' ile selamlarım tüm kadınlarımızı.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
sevgilerle!</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
+dipnot:</div>
<div style="text-align: left;">
<ul>
<li><a href="http://jessicasabogal.com/">jessicasabogal.com</a>; sanatçının bilimum eserini görüntüleyin, kendi özmetnini okuyun.</li>
<li>San Fransisco Eyalet Üniversitesi yayını Xpress'in sanatçı ile ropörtajı için <a href="http://xpress.sfsu.edu/xpressmagazine/?&a1=24" target="_blank">buradan!</a></li>
<li>Yine kadınlara yönelmiş bir sayfa olan ToastMeetsJam'de yer alan, sanatçının 'The Single Diaries' isimli günlüğünün kaydına ulaşmak için <a href="http://www.toastmeetsjam.com/lessons-learned/spotlight-on-jessi-sabogal/" target="_blank">buradan!</a></li>
</ul>
<div>
[1] bkz; Kolombiya çatışmaları @<a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Kolombiya_%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1_(1964%E2%80%93g%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCz)" target="_blank">wiki-TR</a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b style="font-size: xx-large;">* </b>Makale yazılırken sevgiliye 'bigger-than-life' deyimi için Türkçe ne yazsam diye sorulur, gelen cevapta gençlik hatırası bir ekibin bir o kadar hatırat olmuş icrası izlek gösterilir. Her ne kadar icra isminde bir küçük unutkanlık vuku bulsada, sırada ki parça 'O güzel kadına' ve bir o kadar güzel hatıralarına gelsin...</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/MEb2CecR11I/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/MEb2CecR11I?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div>
<br /></div>
</div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-61483226329787468132016-02-17T00:36:00.000+02:002016-02-17T01:15:02.622+02:00+MüZiK: iki nehrin adamı ElSaffar veyahut bir çok-kültür şeysi... <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img src="http://www.amirelsaffar.com/wp-content/uploads/2014/07/Amir-ElSaffar-About-4.jpg" height="360" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: right;"><i>foto: Michael Crommett</i></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<b>İştar; </b><br />
İştar'ın başkaca adları arasında Astarte, Aştoret, Artemis, İsis, Venüs, Kibele gibi çeşitli adlar bulunur..*</blockquote>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-oO4z67732-0/VsOchJo28PI/AAAAAAAAAj4/P6A8TL3mmzg/s1600/320px-Babylonska_astartefigurer%252C_naken%252C_Nordisk_familjebok.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="71" src="https://3.bp.blogspot.com/-oO4z67732-0/VsOchJo28PI/AAAAAAAAAj4/P6A8TL3mmzg/s200/320px-Babylonska_astartefigurer%252C_naken%252C_Nordisk_familjebok.png" width="200" /></a></div>
<blockquote class="tr_bq">
</blockquote>
Iraklı göçmen bir baba ve Amerikalı bir annenin çocuğu trompetçi Amir ElSaffar, 1977 yılında Birleşik Devletlerin Şikago kentinde doğar. Genç yaşta, öyle ki henüz beşinde müzikle haşır neşir olan bu garip adamın yaşamı herdem cazın ve trompetin kıyılarında süregitmiş. Nitekim bugün Columbia Üniversitesinde Orta Doğu Müziği Topluluğunun direktörlüğünü ifa etmektedir. Bilhassa ses rengiyle de gönüllere taht kuran Arap coğrafyasının iki nehri boyunca uzanan toprakların elçisi, modern toplumun ne demek olduğunu bir daha irdelemek adına en güzel örneği teşkil etmektedir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/NdwjRiAEX1Y/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/NdwjRiAEX1Y?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Mevzu insan evladının keşfi ironik bir zaman diliminde, medeniyetin doğum sancılarını çok zaman önce üzerinden atıp bilfiil kana ve acıya teslim eden coğrafyanın bir başka kanlı gecesinde vuku buldu. Elektronik cihazın ağzından süzülen ses aralıkları, bendeniz trompet severi önce çalkalamış ve akabinde tüm bu kahır dolu gecelerin efendilerine belki lanet olur diye semaya yayıldı. Nitekim ElSaffar'ın ilk dinlediğim kaydı 2013 tarihli Alchemy albümünden "Ishtarum" isimli parçası oldu. Özellikle albümün ElSaffar külliyatında önemli bir yeri vardır zira son çalışması ile Orta Doğu müziğinin tonal ses sistemlerini caz eliyle irdelediği bir albümdür. Albüm boyunca en iyi yaptığı işte mikrotonal ve makamları bilimum icralara serpmek olmuştur. Beni kendisi ile tanıştıran icranın oluşumu ise İÖ. 1750 yıllarına dayanan ve bir tabletten okunan Sümer/Babil formunun yeni bir okumasından hayat bulur. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-2UNJOfPv8Tk/VsOgdMj-nUI/AAAAAAAAAkE/-4yteAB0L70/s1600/29elsaffaramir_alchemy.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://3.bp.blogspot.com/-2UNJOfPv8Tk/VsOgdMj-nUI/AAAAAAAAAkE/-4yteAB0L70/s200/29elsaffaramir_alchemy.jpg" width="200" /></a></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><b>Ishtarum</b></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Amir ElSaffar</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Alchemy</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>2013 - Pi Recordings - ElSaffar</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: left;">
<i> </i>Amir'i ölümlerin sadeleştiği, acının atmosferik bir önem arz ettiği bugünün son deminde dinlerken, Tanrılardan Kader Tabletlerini çalan aslan başlı Anzu düştü zihnime. Kim bilir Anzu'nun yarım bıraktığını, bakırdan yapılma mitolojik borusuyla bir müzisyen yapar...</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<b>*</b> bkz; İştar @ <a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0%C5%9Ftar" target="_blank">wiki-TR</a></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
+ Dinle: </div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/1dkdcFa56yw/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/1dkdcFa56yw?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/OqV03upmhu0/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/OqV03upmhu0?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-80664246064111603812016-02-07T12:44:00.000+02:002016-02-07T12:44:31.062+02:00+ Diken: Distopik amma pek bildik!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-6CbCgm2hvfw/VrcVLLTvKwI/AAAAAAAAAjo/uxDbbxAbhz8/s1600/harvest-of-illusions.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><span style="color: black;"><img border="0" height="355" src="https://2.bp.blogspot.com/-6CbCgm2hvfw/VrcVLLTvKwI/AAAAAAAAAjo/uxDbbxAbhz8/s640/harvest-of-illusions.jpg" width="640" /></span></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: right;"><i>Moisson Des Illusions, Wojciech Siudmak via <a href="http://www.wikiart.org/en/wojciech-siudmak" target="_blank">wikiart</a></i></td></tr>
</tbody></table>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<blockquote class="tr_bq" style="text-align: justify;">
<span style="background-color: white; font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13.2px; line-height: 18.48px; text-align: right;">* Aşağıda okuyacağınız metin, medyanın dikeni olmaya şiar edinmiş bir internet gazetesinin <</span><span style="background-color: white; text-align: right;"><span style="font-family: Courier New, Courier, monospace;"><span style="font-size: 13.2px; line-height: 18.48px;">03/02/2016 12:36> zamanlı köşe yazısından alıntılanmıştır. </span></span></span></blockquote>
<br />
– Ülkenin en üst makamına gelen X; örgütleri, siyasi partileri ve belediyeleri kendi liderliği altında toplanmaya zorlayan toplu bir ‘senkronizasyon’ politikasına girişti. Kültür, ekonomi, eğitim ve hukuk, kontrolü altına girdi.<br />
<br />
– X’in partisi Y, ülkede izin verilen tek siyasi parti olmuştu. Parlamento, diktatörlüğe doğrudan onay veren bir kurum hâline gelmişti. X’in iradesi, hükümet siyasetinin temeli olmuştu.<br />
<br />
– Hükümet kadrolarına Y parti üyelerinin atanması ile X’in devlet yetkilileri üzerindeki otoritesi arttı. Y partisinin liderlik ilkesine göre, otorite yukarıdan aşağı doğruydu. Ve hiyerarşinin her düzeyinde üstüne mutlak itaat esastı. Kısacası X, ülkenin tek adamıydı.<br />
<br />
– Temel özgürlükler ortadan kaldırıldı ve ırkçı, otoriter fikirlerle bir ‘halk’ topluluğu yaratmaya girişildi. Teorik olarak, ‘halk’ topluluğu tüm sosyal sınıfları ve bölgeleri, lider X’in ardında birleştiriyordu. Gerçekte ülke, hızla bireylerin keyfi tutuklamalara ve hapis cezalarına maruz kaldığı bir polis devletine dönüştü.<br />
<br />
– Demokrasiye son verip, ülkeyi tek parti diktatörlüğüne dönüştürmeyi başaran X, halkın sadakati ve işbirliğini kazanmak için geniş çaplı bir propaganda harekâtı başlattı.<br />
<br />
– Gazete, dergi, kitap, halk mitingi ve toplantısı, sanat, müzik, sinema ve radyo gibi her türlü iletişim aracının kontrolünü ele geçirdi. Herhangi bir şekilde Y inançlarına ya da rejime karşı tehdit oluşturan görüşler, sansüre uğradı ya da tüm medyadan kaldırıldı.<br />
<br />
Aman Tanrım! Yoksa bu yazılanlar, adı R ile başlayan bir kişinin, A ile başlayan partisinin yönetiminde, T ile başlayan ülkesinde mi olmuş?<br />
<br />
Korkmayın canım, rahatlıkla bakın aynanıza! Cumhurbaşkanınızın açıkça örnek gösterdiği 1933 Hitler Almanyası’nın anlatımı bu sadece…<br />
<br />
<i>* Mehveş Evin'in diken.com.tr'de yayınlanan "Ayna, ayna! Söyle Başbakan’a, kaç çocuğun kanı ellerinde?" başlıklı yazısı için şöyle <a href="http://www.diken.com.tr/ayna-ayna-soyle-basbakana-kac-cocugun-kani-ellerinde/" target="_blank">buyrun</a>..</i><br />
<br />Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-63462202884813256852016-01-23T02:42:00.002+02:002016-01-23T02:43:40.003+02:00+ sidik yarışı<div style="text-align: left;">
ve elbette bu topraklarda alışagelmiş bir sidik yarışıdır bu! lafta sidik, vicdanda sidik, sözde sidik, ölümde sidik, hakta sidik, eylemde sidik, mazlumlukta sidik, yaşayışta sidik..</div>
<br />
öylesine çok ayrımlara tabi tutulabilecek bir sidik yarıştır ki bu, her biten cümlenin sonunda yegane sonuç 'biz ve siz' temelleri üzerine kuruludur. Milenyuma girerken topraklarda çoğul bir kitle üzerinde yükselen 'umut' dalgası nitekim pek kısa bir zamanda, aslında erkler ve tebalarının hala ve hala şiarlarının 'sidik yarışı' ile terbiye edildiği gerçeğiydi. geçen zaman diliminde mazlum addedilen kesimlerden biri deyim yerindeyse -stratejik- bir kaç hareket ile götü kurtardı ama geri kalanlaran hepsi yine aynı çamurda tebelenmeye devam etti, ediyor.<br />
ve elbette bugün hala dilimize katamadığımız değer "vicdan" oldu. nitekim sidik yarışı yine öylesine bir kubbe haline geldi ki, her bir ölümün arkasından "benim ölülerim", her bir haksızlığın akabinde "benim yaşadıklarım", her bir -olumlu ve/ya olumsuz- eylemin ardı sıra "benim yaptıklarım" dillendiriliyor. daha dün dokuzuncu yılını karanlığın zaferiyle taçlandırmayı başaran dink davasının sonrasında, dili pek bir radikal akit zihniyeti yine sidik yarışına tutunup bilfiil şu tümceleri bilimum ağında yayınlamaktan geri durmadı: "İbne, Ermeni, Hrant, Tahir Elçi olmak için her fırsatı değerlendirdiler, ama sıra 'müslüman olma'ya gelince...[yoktular]"<br />
<br />
ve ne acıdır ki hala yapamadıklarımız için yaptık denmekte, yapabildiklerimiz için yapmadık denebiliyor bu ülkede; bakınız çoğulcu bir yönetimin sadece hayali olduğu memleketimizde istisnasız her bir yönetim (sivil ve hatta askeri) istikrarlı bir şekilde "herkes"i kapsar bir yapıda olduğunu iddia edebilmekte ve aynı zamanda küçük bir çocuğunun herhangi bir hakkından önce yaşam hakkının elinden alındığı gerçeğine ise "yo, yo! efendim, hiçte öyle yapmadık" diye savurmaktayız. belki damarlarımızda ki asil kana o kadar çok sidik bulaşmış ki sözgelimi herhangi bir insanı bütünleşiğin [baba-anne, öğretmen-öğrenci, iki arkadaş, bir kumru çift, patron-işçi,hükümet-vatandaş vb.] her anında yine "ben yaptım, sen yapmadın" veya karşıt vurgusu vuku biliyor. elzem olanın karşı ile fikrini bir potada eritip, kısacık ömürlerimizde bir ortaklık yaratmak olması gerekirken elbette tam tersi istikamette olunabilecek en kuvvetli çarpışmada ilerleyebiliyoruz. son tahlilde karşımıza çıkan tablo medeniyetin beşiği coğrafyada sadece acı, gözyaşı ve ölüm üçgeni oluyor.<br />
<br />
evet, daha çok üzülüp daha çok ağlayacağız; çünkü biz fanilerin bilhassa bu zaman diliminde en iyi yapabildiği şeylerden biri sidik yarışı olmakta...<br />
<div>
<br /></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-46967640105663168212016-01-11T05:09:00.000+02:002016-01-11T05:26:54.916+02:00+ Vidyo: Kül olmasından iyidir! *<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6zAlI3AUbLo/VpMOn3hh3FI/AAAAAAAAAi8/lSqDSnEFx7M/s1600/vicenc.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="http://4.bp.blogspot.com/-6zAlI3AUbLo/VpMOn3hh3FI/AAAAAAAAAi8/lSqDSnEFx7M/s400/vicenc.png" width="400" /></a></div>
<br />
ve ülkenin kanayan yarası tekrar ama daha kuvvetli bir şekilde yarıldı. Zira bu defa savaş bilfiil şehirlere, sivillere, yaşamda değmediği en küçük zerrelere kadar indi. Gün olmuyor ülkenin doğusundan ölüm, haksızlık, acı, gözyaşı haberleri gelmesin. Nitekim insanlar da tekrar ama daha kuvvetli bir şekilde sarıldı barışa! Zira bu defa savaş bilfiil bitirilmek ve artık gelecek günler metin boyutunda büyüyüp huzura erişmek zorunda...<br />
<blockquote class="tr_bq">
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
"Ivan Karamazov, her şey bir yana, çocukların ölümünü düşündükçe evrene geliş biletini iade etmek istediğini söyler. Ama iade etmez. Böyle yapmaktansa savaşmayı ve sevmeyi sürdürür; sürdürmeyi sürdürür."</div>
<div style="text-align: right;">
<i>New York, Ocak 1981, Katı Olan Herşey Buharlaşıyor, Marshall Berman</i></div>
</blockquote>
<br />
Yakın zamanda ülkemizde, Barış Meclisi'nin düzenlediği "Çözüm Süreci ve Krizi Aşmanın İmkânları"<i>(1)</i> konferansına katılan ve birçok ülkede mevcut savaşların sona erdirip, yerine müzakere ve neticesinde daimi barış getirilmesini sağlamak adına girişimlerde ve danışmanlıkta bulunan Vicenç Fisas'ı ağırladık.<i>(2)</i> IMC Tv'den Zekine Türkeri'nin yaptığı röportajında, daha önce Agora Kitaplığında yayınlanan "Dünyada Barış Süreçleri"<i>(3)</i> isimli kitabıyla Türkiye'nin 'Barışı'nı var edebilmek için neler yapılması gerektiğine dair fikirlerine başvurduğumuz akademisyeni tekrar dinlemekte fayda var. Zira röportaj boyunca bilhassa altını vurguladığı 'müzakere', 'mevcut sorunun devlet tarafından kabul görmesi', 'her iki tarafın kullandığı dile dikkat etmesi; kelimelerin silahsızlaştırılması', 'çözümün karşısında duran toplumsal engelin aşılması' ve 'süreçte son aşama addedilmesi gerekli olan silahların gömülmesinin oluşu' gibi tecrübelerini bizlere aktarıyor ve bir barışın pedagojisini ve/ya ipuçlarını aşikar bir şekilde çiziyor.<br />
<br />
evet, yine çok zor zamanlardan geçiyoruz; üzülüyoruz, nefret doluyoruz, ağlıyoruz, ölüyoruz ama tüm bu acıların son bulması için gerekli olan tek şey yine barış; katıksız, amansız ve salt özgürlükler değil sosyal/ekonomik hakların tüm topluma mal edildiği bir çözüm...<br />
<br />
* Henüz röportajın girişinde Zekine Türkire şöyle bir tanımda bulunuyor; ".. ülkede bir çözüm süreci vardı ama yaşanan son olaylardan sonra Erdoğan tarafından 'buzdolabına kaldırıldığı' söylendi ama şimdi görülen o ki aslında derin dondurucuya kaldırılmış" ve Vicenç Fisas'ın cevabı "Neyse ki yanıp kül olmamış, dolapta olan çıkarılıp çözülür ama kül olan kaybolur." olur.<br />
<br />
** Röportajın tamamı için <a href="http://www.imctv.com.tr/prof-vicent-fisas-ozel-roportaji/" target="_blank">tıklayınız</a>..<br />
<br />
(1) İlgili konferansın ilgili duyuru haberi için bkz; <a href="http://t24.com.tr/haber/baris-meclisinden-cozum-sureci-ve-krizi-asmanin-imkanlari-konferansi,319522" target="_blank">T24</a><br />
(2) Kendisininde dahil olduğu Barselona Otonom Üni., Barış Kültürü Okuluna ulaşmak için bkz; <a href="http://escolapau.uab.cat/index.php" target="_blank">ECP</a><br />
(3) Kitapa ulaşmak için bkz; <a href="http://www.kitapyurdu.com/kitap/dunyada-baris-surecleri-amp-kurt-sorunu-icin-ipuclari/255341.html&manufacturer_id=146668" target="_blank">Kitapyurdu</a><br />
<br />
<b>+</b> Ayrıca konferans sonrası yapılan haber ve söyleşiler için bkz; <a href="http://www.birgun.net/haber-detay/onemli-olan-ortak-diyalog-97767.html" target="_blank">BirGün</a>, <a href="http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/448217/Siyaset_cozemiyorsa_sivil_toplum_cozmeli.html" target="_blank">Cumhuriyet</a>, <a href="http://www.solbakis.com/haber-8321-vicenc_fisas_silahsizlanma_on_kosul_degil_sonuctur.html" target="_blank">SolBakış</a>Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-52515553207508464852015-12-04T03:26:00.000+02:002015-12-04T11:46:33.060+02:00+MüZiK: Paris'te iki gün, bir gece *<div>
<br /></div>
<div>
Miles Davis'in ziyaret ettiği ilk yabancı kentti Paris ve '91 Ekim'inden yani ölümünden hemen önce çaldığı son büyük kent. Hayatının 40 yılı boyunca defalarca ve defalarca ziyaret ettiği, kendisi için manası pek mühim bir kentti burası.</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-TlGBNPPkcEs/VmDgXS6KEnI/AAAAAAAAAiw/DGXICs6dPHQ/s1600/davis-malle-roman%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="303" src="http://2.bp.blogspot.com/-TlGBNPPkcEs/VmDgXS6KEnI/AAAAAAAAAiw/DGXICs6dPHQ/s320/davis-malle-roman%25C4%25B1.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-size: 12.8px;">Miles Davis, Marcel Romano (müzisyen ve yönetmeni tanıştıran kişi), Louis Malle</span><br />
<span style="font-size: 12.8px;"> görsel; ecognoscente.com</span><br />
<div style="text-align: left;">
</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Henüz ilk saniyelerinde arka arkaya patlayan notları ile beşeri muazzam ve esrik bir yolculuğa çıkaracağını vaat edip, dakikalar boyu ritmik davul ve basslarla çevreleyen "Generique" icrasıyla tanıştım mevzunun taraflarıyla. </div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Paris'i veya orada bıraktığı sevgilisini, Juliette Gréco'yu pek severdi Miles Davis. Nitekim henüz ülkesinde son bulmamış bir ırkçılık yasası mevcuttu, fakat Paris'te cazın Altın Çağı yaşanıyor ve Miles bu kente her gelişinde görülmemiş bir ilgi alaka ile karşılaşıyordu. Dönemin sanatçılarıyla yine bu naif kentte tanışıyordu; Boris Vian'la başlayan ilişkisi daha sonra Picasso'ya ve Jean-Paul Sartre ile sürecek, sonunda yine Vian'ın aracılığı ile tanıştığı Gréco'ya kadar uzayacaktır. Yine arkadaşlarından biri, Marcel Romano'nun aracılığı ile henüz kariyerinin başında, yirmibeş yaşında ki, genç yönetmen Louis Malle'nin film müziği teklifini alan Davis; teklifden 14 gün sonra Poste Parisien stüdyolarında, yönetmenin film görüntüleriyle oluşturulacak atmosferde kontrpuan tekniği ile kaydı alma fikrinin akabinde film müziklerini tek oturumda genç yönetmene takdim eder.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Gerilimler dolu sekanslara sahip filmin; yer yer bass sesleriyle keskin bir bıçak misali etimizden geçip, kemiklerimize varmak üzere olduğu hissini yaratan ve hemen sonrasında aşk dolu bir mırıltı ile huzura eriştiren icraları olmuş 'Ascenseur pour l'échafaud' albümü.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
ve buyrun, işte o efsane açılış parçası;</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/EAxaQsYpDoQ/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/EAxaQsYpDoQ?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
* Hayatı boyu pek çok defa gittiği bu kentte, film müziklerini yapmak için geçirdiği günler/gece toplamıdır. Kayıt detayları için; http://www.plosin.com/MilesAhead/Sessions.aspx?s=571204</div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-6480704164833107832014-08-30T23:05:00.000+03:002014-08-30T23:14:42.645+03:00DiZi: PO-Lİ-Tİ-KA-CI veyahut Waldo'yla tanışın<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-uxmGr1wGWDQ/VAIne1VorQI/AAAAAAAAAec/iMJCQFMFGc8/s1600/Black-Mirror-2011-5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-uxmGr1wGWDQ/VAIne1VorQI/AAAAAAAAAec/iMJCQFMFGc8/s1600/Black-Mirror-2011-5.jpg" height="182" width="400" /></a></div>
<br />
<span style="font-family: inherit;"> Evet o sadece mavi bir ayı: Her şeyle dalga geçen, cümlesinde en az iki hakaret tabiri içeren kurgusal bir seçim adayı bir mavi ayı. Aslıda yola çıkışı salt bir komedi karakteridir fakat kızışan seçim döneminde ki nokta atışı yorumlarına kattığı mizahıyla seçmenlerin ilgisi çekmiş ve akabinde seçim yarışında ikinci en çok oyu alan bağımsız bir politikacı olmuştur.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"> İngiliz Channel4'ün 2011 yılında yayına soktuğu, yapımcılığını Charlie Broker'ın yaptığı 'Black Mirror' dizisi için şu cümleler tam olarak nasıl bir yapıtta karşı karşıya olduğumuzu anlamamız için gayet yeterli;</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<span style="font-family: inherit;">"<span style="background-color: white; color: #252525; line-height: 22.399999618530273px;">Modern dünyamızın çağdaş huzursuzluğundan faydalanan </span><i style="background-color: white; color: #252525; line-height: 22.399999618530273px;"><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/The_Twilight_Zone" style="background: none; color: #0b0080; text-decoration: none;" title="The Twilight Zone">The Twilight Zone</a></i><span style="background-color: white; color: #252525; line-height: 22.399999618530273px;"> ve </span><i style="background-color: white; color: #252525; line-height: 22.399999618530273px;"><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Tales_of_the_Unexpected_(TV_series)" style="background: none; color: #0b0080; text-decoration: none;" title="Tales of the Unexpected (TV series)">Tales of the Unexpected</a> </i><span style="background-color: white; color: #252525; line-height: 22.399999618530273px;">yapıtlarının karışımı bir dizi.</span>"</span></blockquote>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; color: #141823; line-height: 18px;">Teknoloji-toplum ilişkisine dair alacakaranlık kuşağı tadında altı hikâyeden oluşan ve günümüze ilişkin keskin saptamalarda bulunan İngiliz mini dizisi <span style="font-size: x-small;">[1]</span> Black Mirror'ün takdire şayan bölümlerinden biridir "Waldo Mo</span></span><span style="background-color: white; color: #141823; font-family: inherit; line-height: 18px;">ment."</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; color: #141823; line-height: 18px;"><br /></span></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/ZJdJdJUhaIc?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; color: #141823; line-height: 18px;"> 'Gelecek Bozuktur' şiarıyla yola çıkan Black Mirror dizisinin her bölümünde toplumsal yaşantımızda artık iyice yer edinmiş teknolojinin, pratiklerimizde bizleri nasıl etkilendiğini gösteriyor. Bu minvalde tekno-insan örnekleminin son halkası olan ikinci sezon final bölümünde, </span></span><span style="background-color: white; color: #141823; line-height: 18px;">komedyenlik kariyeri </span><span style="background-color: white; color: #141823; font-family: inherit; line-height: 18px;">başarısızlıkla sonuçlanan Jamie'nin depresif ruh halleri ve yönettiği anarşik ayıcık Waldo ile tanışıyoruz. Geceyarısı talk şov programının yeni fenomeni Waldo, yapım ekibinin bir beyin fırtınası sırasında aldığı 'o halde Waldo'yu seçimlere sokalım' kararıyla bir yandan insanı diğer yandan politikanın tüm iğrençliklerini gösteriyor bize. Hicivleriyle seçim yarışında ki tüm rakiplerini yerin dibine sokan Waldo -veya onu kontrol eden Jamie- bölge seçmenlerinin gönlünü kazanıp, politikacının ve politikanın kendisinin iki yüzlülüğünü tartışma programlarında küfürleri ve mizahi diliyle sergilerken, seçimlere İşçi Partisinden aday olan muazzam çekici hanfendi Gwendolyn'e gönlünü kaptırıyor. Bir yandan Waldo olarak seçimlerde iddialı bir adayı oynarken, gerçek yaşamında ki yalnızlığı ve tonlarında ancak huzuru bulduğu kişiyi de kaybetmemek için geri adım adıyor. Lakin tabi ki iş işden geçmiştir. Siyah zeminde yukarı doğru kaymakta olan yazıların hemen bitiminde tekrar karşımıza çıkan Jamie, muhtemelen pek bir uzak gelecekte yarattığı karakterin küresel bir figür oluşuna şahit oluyor ve kıvrıldığı köprünün altından geleceğin çöpcü-polisleri tarafından def ediliyor.</span><br />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: inherit; line-height: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: inherit; line-height: 18px;"> Güzel bir dizi, daha da güzel bir bölüm. Vaktiniz olursa izleyin. </span><br />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: inherit; line-height: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: inherit; line-height: 18px;"> Tavsiyemdir, vesselam.</span><br />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: inherit; line-height: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #141823; font-size: x-small; line-height: 18px;">[1] Altyazı dergi.</span>Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-54687304595141653982014-07-27T03:37:00.000+03:002014-07-27T13:20:23.444+03:00+ MüZiK: Seçmece bunlar, buyrun...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #959595; font-family: EUREKA, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13.199999809265137px; text-align: left;">"the government simulacra are simply mobile machines that creep about on an airless surface where no humans could exist."</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-Fi9DZtGpxX8/U9QoVcI8WUI/AAAAAAAAAdk/lI1UtNw5tL8/s1600/built00_o.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Fi9DZtGpxX8/U9QoVcI8WUI/AAAAAAAAAdk/lI1UtNw5tL8/s1600/built00_o.gif" height="204" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: right;">
<i>bir claracanderan çalışmasıdır.</i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: right;">
<br /></div>
<blockquote class="tr_bq" style="clear: both; text-align: left;">
<i> </i>Eğer müzikal esrikliklerim/iz son tahlilde PKD'nin Simulakra'sında ki gibi, yalnızca toplumu hipnoz eden araçlardan biri olmadığı sürece, suratımızda <b>tarifsiz hazlar mimikleri</b>ne daha fazla yer vermekte yarar var. </blockquote>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Memleket gündemi sayısız acı ve haksızlıklarla yanıp tutuşurken, hemen yanı başımızda muazzam bir katliam süregidiyor. Bir yandan boy boy seçim afişleri, diğer yandan uzayan ölüler listesi. Gezegen sayısız badirelere yaşayadursun; geçmiş ve an düzleminde, birbirinden kilometrelerce uzak mekanlarda; insanoğlunun en büyük tesellisi olan müzik, yine birbirinden farklı onlarca insan tarafından icra edilmeye devam ediyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kurguyu gerçekle yeğ tutmanın elbette pek bir mantığı yok ama kurgunun gerçeğin bir yansıması olduğu da inkar edilemez. Netice de Simulakra'yı bitirip sağıma soluma bakarken -ki fena afallamıştım; hem böylesi distopik bir bilimkurguyu okumayalı çok olmuştu, hemde ruhları bu kadar tedirgin ederken esrikliğin metin boyutunu yükselten bir yapıta denk gelmiştim- aklımda hala sanat yoluyla kitlesel kontrolün türevlerine dair fikriyat zigzagları dönüyordu. Kitapta, insanlar komünlerde belirli rutinlerini yerine getirirken -ki bu üretimin devamını geitrme eksenindedir- ruhsal dinginliği yedi/yirmidört yayında olan ve belgeselinden bilimine, sanatından kültürüne türlü bilgiyi Nicole'ün dilinden insanlara aktaran televizyon kanalıdır. PKD'nin postmodern teknokültür teorilerine cuk diye oturan yapıtında, dikkatimi en çok çeken -elbette düşündüren- mevzu "müzik" oluyordu. Böylece şehir cangılında kulağımda müziğimle dolaşadururken, ister istemez <i>"ya yabanileşen hem cinslerimi daha fazla görmemek için beynimi ve algımı salt notalarla tıkıyorsam?"</i> sorusu çıktı karşıma. Biraz tedirgin oldum, evet! ama yine de durumu kontrol edebiliriz, biliyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-qx9dz-h7G6U/U9QdbcBDlJI/AAAAAAAAAdU/jKYUDw7zmdA/s1600/jazz5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-qx9dz-h7G6U/U9QdbcBDlJI/AAAAAAAAAdU/jKYUDw7zmdA/s1600/jazz5.jpg" height="255" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i style="text-align: right;"> Cliff Roberts: The First Book Of Jazz</i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i style="text-align: right;"><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i style="text-align: right;"><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i style="text-align: right;"> </i><span style="text-align: right;">İş bu vesile ile son günlerin, bilumum cihazlarımda dönmekte olan şarkılardan küçük bir kesit aşağıdadır;</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"> Nice övgüyü hak eden Brad Shepik'i ilk defa geçen yıl dinlemiştim. Güney kentinde ellerimizde biralar, kulağımızda <b>ortak dilin</b> mahsüllerinden; yine terimin orijinalini albüm ismi alan ve saksafonda Peter Epstein, perküsyonda Matt Kilmer'ın olduğu "Lingua Franca" albümü aracılığıyla tanışmıştım kendisiyle.</span><i style="text-align: right;"><b>[1]</b></i><span style="text-align: right;"> Albümü ilk defa dinledikten sonra ister isteremez asıl dikkatimi çeken Peter Epstein ve kadife tonlarda saksafon performanslarıydı. Ta ki bu yıl Brad Shepik'in dahil olduğu nice projeyi ardı ardına keşfedip, tekrar ama daha sıkı bir şekilde "Brad, Şepik" diyene kadar...</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"> </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"> Bu defa karşıma çıkan sima -artık mevzu çehreyi daha dikkatli inceliyordum- bir müzik seyyahıydı. Aslen Seattle'lı olan ve '90larda New York'un meşhur downtown bölgesine* gelen Şepik, gitarında ki tınılar belirginleştikçe; yavaşca kıta avrupasına, balkanlara ve uzak doğuya yönelmeye başladı. Artık ülke ülke geziyor, müzisyenlerle tanışıyor, jam'ler yapıyor ve gezdiği coğrafyaların müzikal zenginliklerini her projesine dahil ediyordu. <i><b>[2]</b></i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"> Pachora'yla, Dave Douglas Üçlüsü ve Subdivenersity ekibiyle ama en önemlisi The Commuters ile yelkenlerini bol bol doğunun rüzgarlarıyla dolduruyor ve dinlemesi pek keyifli icralar yaratıyor. "Gezmek" fiilinden türeyen ve son kertede zarfa dönüşen <b>The Commuters</b>; Türk ve Afrika müziklerini Balkan aromalı cazıyla bir araya getiyorlar. <b><i>[3]</i> </b> </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Şepik amcayı irdeledikçe bu defa karşıma başka başka güzel icralar, topluluklar çıkmaya başlamıştı. Bu defa vardığım nokta, bassist Justin Goldner'ın ve saz arkadaşların çaldığı <b>Subdiversity band</b> idi. Ekiple ilk tanışıklığımı, modern rebetikonun yaratıcısı yunanlı buzuki üstadı Vassilis Tsitsanis'in 'Bitter is my pain' eserini yorumladıkları icraydı. <i><b>[4]</b></i> Aşağıda youtube çalma listesi olarak verilen icraları dinlerken, göreceksiniz ki etnik caza dair düşülecek daha çok şerh varmış. Listede beşinci sırada olan 'The Flood' icrasına gelindiğinde ise, saksafoncu Jonh Beaty muhteşem bir armoni ile bize aperitifi verip, akabinde telli sazlar ikilisini ayağa kaldırıp neredeyse inen çıkan her notada suratta türlü mimiklere peyda oluyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ve evet, laf dönüp dolaşıp tekrar saksafona geldi. Böylece nevi şahsına münhasır bir enstürmantalist ile tanışmış oluyordum. Subdiversity'de ki tekniğini daha ilk duyduğumda içim ürpermiş ve iyi bir sanatçının izleğinde olduğumu hissetmiştim. Google amcaya sorulan isimle birlikte kendisini ve hikayesine dinlemeye başlıyordum: "her şey Teksas, Beaumont'da başlıyordu... Joe ve John Beaty kardeşler yollarda sazlarını buluyor ve son duraklarını New York tabi kılıyorlardı. New School'da eğitimlerini alıyor ve nice iyi müzisyenle ortak çalışmalara başlıyorlar, daha hasat döneminin başında birader Joe kalbinde ki sıkıntıdan ötürü kariyerini duruyor. Sağlık sigortaları olmadığı için herhangi bir tedavi uygulanamıyor ve sonunda piyano maestrosu Fransız Jean-Michel Pilc'in desteği ile bir kardiyolog bulunuyor ve Joe yavaş yavaş ayağa kalkıyor. Tüm bu talihsizlikler biraderleri sarmışken, John turlara devam ediyor ve icralarını yapıyordu. Kardeşi iyileşip Beaumont'a döndüğünde, John aralarında trompetçi İbrahim Maalouf, perküsyonist Cyro Baptista, saksafoncu Kenny Garret, trompetçi Chris Botti gibi bir çok devin yer aldığı, Sting'in '<b>If on a Winter's Night...</b>' albümünde saksafonuyla yer alıyor ve biz fanilere kollektif bir şaheser sunuyordu. <i><b>[5]</b></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Beaty'i araştırırken bu defa yine bir başka güzel çalışmaya denk gelmiştim. New York'un yeni nesil trompetçilerinden Jon Crowley. Etrafına topladığı genç yeteneklerle, modern caz iyi bir örneğini sunan <b>The Rehumanization </b>albümünü daha bu yıl yayınlayan Crowley; özellikle '<i>And We Talked All Night</i>' icrasında gerçekten tüm gece sürecek ve tadına doyum olmaz muhabbetlere sürüklüyor bizi. <i><b>[6]</b></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><br /></b></div>
<blockquote class="tr_bq" style="clear: both; text-align: left;">
<b> Bir kaç gece önce ilk defa Brad Shepik'i ve ondan referansla tüm bu güzel müzikleri dinledikten sonra muazzam bir esriklik doldurmuştu suratımı. Hemen ardında, daha yeni bitirdiğim Simulakra ile güncel olayların bünyede ki bileşkesi, bu metne ilgili hususta bir şerh düşmem gerektiği olgusuna getirdi beni.</b> </blockquote>
<blockquote class="tr_bq" style="clear: both; text-align: left;">
<b> Yine de tüm bu tedirginlikleri aşacağız, bir keresinde Sancho Panza demişti:</b> <b>"... müzik olan yerde kötü bir şey olmaz..." </b></blockquote>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;">Sevgilerle.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; text-align: right;"><b><span style="font-size: large;">*</span></b></span><span style="text-align: right;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">: </span>Downtown'u anlatan ve özelinde John Zorn olan ilgili makale için: @Uzak Kültür; </span><a href="http://uzakkultur.blogspot.com.tr/2014/01/zornoloji-bolum-iii-veyahut-jzasag.html" rel="nofollow" style="text-align: right;" target="_blank">+Zornoloji: Bölüm III veyahut JZ/Aşağı Manhattan</a><span style="text-align: right;"> </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif; text-align: right;"> </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;">+ <b>Dinle</b>:</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><b><i>[1]</i></b> Hazreti Google'da ve youtube'da albümü bulamadım, ancak daha sonra kendim yükleyeceğim.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b style="text-align: right;"><i>[2] </i></b><span style="text-align: right;">Brad Shepik Quartet - Accros the way</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><br /></span><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/mONeTN9uI0k?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="text-align: right;"><i style="font-weight: bold;">[3] </i>Brad Shepik ve The Commuters'in The Loan albümünden bir kaç parça: @<a href="http://grooveshark.com/bradshepikandthecommuters" rel="nofollow" target="_blank">Grooveshark</a> </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b style="font-style: italic;">[4] </b>Mevzu ekibin youtube playlist'i için: @<a href="http://www.youtube.com/playlist?list=PL584BB9E3B3D213D5" rel="nofollow" target="_blank">Youtube</a>. Aşağıda tadımlık bir icra;</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/FDpJoicgIBE?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i><b><br /></b></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b style="font-style: italic;">[5] </b>İlgili albümün full yüklemesidir;</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/5eEMKrvBnQc?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i><b><br /></b></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b style="font-style: italic;">[6] </b>Parçanın youtube'da canlı icrası da mevcuttur!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i><b><br /></b></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<object class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="https://ytimg.googleusercontent.com/vi/bWfk_B7G6YA/0.jpg" height="266" width="320"><param name="movie" value="https://youtube.googleapis.com/v/bWfk_B7G6YA&source=uds" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><param name="allowFullScreen" value="true" /><embed width="320" height="266" src="https://youtube.googleapis.com/v/bWfk_B7G6YA&source=uds" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-72256832115261020972014-07-20T01:08:00.001+03:002014-07-20T01:08:18.837+03:00+ MüZiK: ve perdenin arkası... <div style="background-color: white; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.600000381469727px; margin-bottom: 15px;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-TFLAPmkriZY/U8rqhRzZYNI/AAAAAAAAAdA/lEoFPlA6qkQ/s1600/sunset-sound-recording-studios.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-TFLAPmkriZY/U8rqhRzZYNI/AAAAAAAAAdA/lEoFPlA6qkQ/s1600/sunset-sound-recording-studios.jpg" height="256" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
1 Ekim Perşembe günü, Los Angeles'da ki Sunset Sound kayıt stüdyosunda vuku buluyordu tüm bunlar; Janis Joplin prodüktörü Paul Rotchild'a teypi kayda almasını rica edip, hemen akabinde söylemekten hep hoşlandığı bir parçayı okumaya başlıyordu. </div>
<div style="background-color: white; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.600000381469727px; margin-bottom: 15px;">
Full Tilt Boogie'nin geçmişte yaptığı ve yapacağı yardımlara gerek kalmamıştı artık; böylece Janis ağır adımlarla mikrofona yaklaşıp ve deklarasyonu okumaya başladı; <b><i>"Önemli bir sosyal ve politik mesajın şarkısını okumak istiyorum"</i> </b> diye. O dem gözleri parıldıyor ve metalden öteye <i>"şöyle başlıyor"</i> diyordu; ardından <i>-sanki-</i> viski ile tütsülendirilmiş kadife sesiyle son bir defa pratik yapmaya müteakip şu sözleri mırıldandı:<br />
<blockquote class="tr_bq">
<i><b>"Ah Tanrım, Bana bir Merdeces Benz almaz mısın? / Bütün arkadaşlarımın Porsche'u var, bunu telafi etmem gerek..."</b></i></blockquote>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/i-4AheUl6ls?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br /></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 15px;">
<span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 21.600000381469727px;">http://performingsongwriter.com/janis-joplin-mercedes-benz/</span></span></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-24117595679662768532014-07-15T20:38:00.000+03:002014-07-15T21:15:52.560+03:00+ MüZiK: Öyle bir halı halı dokuyor ki...<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="//www.youtube.com/embed/_lPQMQaUtUQ" width="459"></iframe>
</div>
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"><br /></span><br />
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"> Rollins'in <b>"Someday I'll Find You"</b> parçası, 1930'lu Noel Coward'un <i>"Private Lives"</i> standardının takdire şayan bir yeniden yorumlamasıdır. </span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;">Klasik bir Rollins icrası olan parçada, üstad nakaratları tekrarlama alışkanlığını devam ettiriyor. Aynı zamanda </span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;">Coleman Hawkins, Lester Young ve Ben Webster'ın stillerini ustaca parçaya yayıp ve </span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;">ancak bir caz maestrosunun</span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"> </span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;">yapabileceği gibi çeşitli perde aralıklarını ve motifleri keşfediyor.</span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"> Asıl çarpıcı olan ise Rollins'in icranın başından sonuna kadar doğaçlamayı yapıyor olması.</span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"> </span><br />
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 16px; line-height: 26px;"> Usta öyle bir halı dokuyor ki, her parçanın bir bütün olduğu ve hatta Cowards'ın kendisinde ki yansımalarını yerleştiriyor icrasına... </span><br />
<br />Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-29605638320612106762014-07-15T18:39:00.001+03:002014-07-15T21:17:00.676+03:00+ Memoriam: Tarih Atlasında Bir gün <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-037_WS8vI7k/U8VKZWLgW8I/AAAAAAAAAcc/mTUEhEVx2c4/s1600/6.+F%C4%B0lo+Defol.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-037_WS8vI7k/U8VKZWLgW8I/AAAAAAAAAcc/mTUEhEVx2c4/s1600/6.+F%C4%B0lo+Defol.jpg" height="515" width="640" /></a></div>
<br />
<span style="background-color: #f8f8f8; color: #333333; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 20px;"> </span><span style="background-color: white; color: #333333; font-family: Arial, sans-serif; line-height: 20px;"> Amerika Birleşik Devletleri 6. Filosu İstanbul’a geldi. Gemiler limana demirler demirlemez İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri Dolmabahçe rıhtımına gelerek 6. Filo’yu protesto ettiler. İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Birliği Başkanı Harun Karadeniz, “Türkiye’nin tam bağımsız olduğuna inanıyoruz ve onun için de bayrakları yarıya kadar çekiyoruz” dedi.</span><br />
<div style="text-align: right;">
<span style="color: #333333; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 20px;"><i style="background-color: white;">(via: <a href="http://bianet.org/tarihte/15/7" rel="nofollow" target="_blank">bianet</a>)</i></span></div>
<span style="background-color: #f8f8f8; color: #333333; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 20px;"><br /></span>
<span style="background-color: #f8f8f8; color: #333333; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 20px;">+<b>bkz</b>: <a href="https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&uact=8&ved=0CBoQFjAA&url=http%3A%2F%2Ftr.wikipedia.org%2Fwiki%2FAlt%25C4%25B1nc%25C4%25B1_Filo%27yu_Protesto_Olaylar%25C4%25B1&ei=3ErFU-_kEcmK7Ab5vIEo&usg=AFQjCNFIpVuvP3D8LuWbQGrnnMPfK4SV3w&sig2=sNSFIyCfwq5llBoBTMNKSA&bvm=bv.70810081,d.ZGU" rel="nofollow" target="_blank">Wiki-TR</a>, <a href="https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=8&cad=rja&uact=8&ved=0CDkQFjAH&url=https%3A%2F%2Feksisozluk.com%2F%3Fq%3D6.%2Bfilo&ei=3ErFU-_kEcmK7Ab5vIEo&usg=AFQjCNEKBF57Tx52HmQV6TIStKrQHjS-dQ&sig2=Hgpcznoy2YCVBUd9aZ-i1Q&bvm=bv.70810081,d.ZGU" rel="nofollow" target="_blank">ekşi </a></span>Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-45981096910319253352014-07-11T18:58:00.000+03:002014-07-11T18:58:06.525+03:00+ Tiyatro: Bir taksi dolusu Şekspir* Evet doğru, Şekspir'i taksiye koymuşlar. Derdi var adamın, belli! Bide bugün hava sıcak ya, ondan müşterisiyle siyasetten, futboldan uzak; kaçırılmış kızının ahıyla muhabbet eder olmuş. Hemde öyle heyecanla anlatıyor ki derdini tasasını, müşteri daha cümlesini bitirmeden soruyor "eee?" diye...<br />
<br />
Ha derseniz "şekspir ne arar takside?" buyrun:<br />
<br />
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/0Hb9ng5jLrs?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i style="text-align: right;"> (Ne yazık ki Türkçe altyazı yok, only in English)</i></div>
<blockquote class="tr_bq" style="clear: both; text-align: left;">
* Sofar Sounds'u memlekete getirip, adını Sofar Istanbul yapan ekibin (bigumigu)sitesinde buldum vidyo/ları. Çocuklar güzelde bir metin yazmış sayfaya; <i>"Bir taksiye bindiğinizi şoförün futboldan, politikadan, trafikten ya da gündelik hayattan bahsetmek yerine Dostoyevski, Shakespeare gibi konuştuğunu düşünün. Muhtemelen ağzımız açık kalır, yolculuk pek keyifli geçer. Yugoslav Drama Tiyatrosu, yeni sezon tiyatro oyunları için taksilere profesyonel oyuncuları şoför olarak yerleştirdi. Yolcularla Dostoyevski ve Shakespeare gibi konuşan şoförler yolculuğun sonunda yolcularına tiyatro bileti hediye ettiler." </i></blockquote>
<div style="text-align: right;">
http://bigumigu.com/haber/drama-taksisi </div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-43193710694881569972014-06-30T17:18:00.000+03:002014-06-30T17:18:30.748+03:00+ FiLM: Bir çölde sekiz müzisyen...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-7QeP6Zfr_zQ/U7FswNVFZwI/AAAAAAAAAcI/EjfrrRVomtk/s1600/The-Bands-Visit-image.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-7QeP6Zfr_zQ/U7FswNVFZwI/AAAAAAAAAcI/EjfrrRVomtk/s1600/The-Bands-Visit-image.jpg" height="257" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; font-size: 16pt; line-height: 115%;"> </span><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;">İskenderiye Polis
Seramoni Orkestrası’ndan 8 adam Mısır’dan İsrail’e gider. Petah Tikva’da
bulunan bir Arap Kültür Merkezi tarafından davet edilmiş fakat bir yanlış
anlamadan ötürü<i> (Arapçada “p” sesi olmadığından ve sıklıkla yerine “b” kullanılır)</i> bando takımı Necef Çölünün ortasında ki hayali kasaba Bet Hatikva’ya giden bir
otobüse binerler. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;"> Kasabaya vardıklarında başka bir otobüs bulamazlar ve ne yazık
ki kasabada bulunan herhangi bir otelde yoktur. Bando ekibi akşam yemeğini Dina’nın
küçük lokantasında yerler ve geceyi de Dina’nın ve arkadaşlarının evinde
geçirirler. Ayrıca yer azlığından birkaç kişi de lokantada uyur. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;"> Film bandonun
bu kısa ama uzun gecesini tüm keyfi ve acısıyla anlatır bizlere…</span><span style="line-height: 115%;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;">Şöylede bir tadımlık sahnemiz var;</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/46Xyf1YaUXI?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b>+Not: </b>Film hakkında daha fazla bilgi için @<a href="http://www.imdb.com/title/tt1032856" rel="nofollow" target="_blank">imdb</a> @<a href="https://eksisozluk.com/bikur-ha-tizmoret--1733377" rel="nofollow" target="_blank">ekşi </a>@<a href="http://en.wikipedia.org/wiki/The_Band's_Visit" rel="nofollow" target="_blank">wiki_En</a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-7643386016958828032014-06-28T11:23:00.001+03:002014-07-01T09:36:06.980+03:00+ Adam bir şeyler biliyor!<div style="text-align: right;">
<i>I had a woman</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Livin' way back o' town</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Yeah she treated me right</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Never let me down</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>But I wasn't satisfied</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>I had to run around</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Now she's gone and left me</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>I'm worried as can be</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Oh I've searched this world all over</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Wonderin' where she could be</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>I would ask that she forgive me</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>And maybe she'll come back to me</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>I'm lonesome an blue</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>And I've learned a thing or two</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Oh fellas here's a tip</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>I'm gonna pass on down to you</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Never mistreat your woman</i></div>
<div style="text-align: right;">
<i>Cause it's gonna bounce right back on you</i></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/CAxlQXSNqs4?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-80257827129965487972014-06-15T12:54:00.000+03:002014-06-15T12:58:18.841+03:00+ Bilginize...<h2>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Aslında direnmek pek keyifli bir şeydir. </span></span><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"> </span><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"> Direnin, ve elbette eğlenin...</span></span></div>
</h2>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-LlEcL-5PXQg/U51sxhwg1PI/AAAAAAAAAb4/avYIETS7BGM/s1600/a2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-LlEcL-5PXQg/U51sxhwg1PI/AAAAAAAAAb4/avYIETS7BGM/s1600/a2.jpg" /></span></a></div>
<br />Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-3141079581867736662014-06-08T01:15:00.000+03:002014-06-08T01:15:53.588+03:00+ Uzakta bir vesayet var*31 Mayıs tarihinde, şahit olmak istemediğim bir sahne dönüyordu İstanbul sularında.<br />
<br />
Stone'nun elbette bir bildiği vardı lakin saflık bu ya! olmadı, olmuyor ve olmayacak ütopyasında tercih kılmıştım.<br />
<br />
Ne varki işte o mühim gündü Stone'nun ne demek istediğini daha iyi anlamak zorunda kalışım.<br />
<br />
buyrun;<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="https://ytimg.googleusercontent.com/vi/gLk9k_4NbAs/0.jpg" height="266" width="320"><param name="movie" value="https://youtube.googleapis.com/v/gLk9k_4NbAs&source=uds" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><param name="allowFullScreen" value="true" /><embed width="320" height="266" src="https://youtube.googleapis.com/v/gLk9k_4NbAs&source=uds" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
<br />
* değerse yakar!Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-85106482230501336972014-06-04T23:20:00.000+03:002014-06-04T23:28:16.309+03:00+ Vidyoçalar: İnan olsun ben öyle bir şey demedim! *<blockquote class="tr_bq">
* Yıl 1957, Ekim ayının ilk çarşambası. Harold o gece kız arkadaşını sahnenin önünde ki masa da oturduğunu görünce, ani bir sıçrama ile saksafonunu tiz seslere boğmaya başlamıştı. Curtis'in bile şaşkın bakışlarla kaldığı o an, kız arkadaşı dışında herkes efsane abimizin doğacın en güzel anlarından birini sergilediğini düşünüyordu. Ne var ki sahne bittiğinde ve Harold emektar enstürmanını standa yerleştirip Lydia'ya yaklaştığında, Lydia'nın suratı mosmor kesilmişti. Yorgun argın durduğu yerden "Ne oldu yine Lydia? Bu defa neye kızdın" diye seslendi ve Lydia heyecanla "Anlıyorum Harold, ne demek istediğini çok iyi anlıyorum." diye cevap verdi. O ara yanlarına yaklaşan Blue Mitchell lakaplı Richard hafifçe Harold'un omzuna vurup "Kolay gelsin, sil baştan devam herhalde" diyerek yanlarından geçip gitti. Gecenin artık en zor kısmı başlamıştı Harold için; Lydia yine sarhoş ve yine kızgındı. Usul adımlarla yanına yaklaştı ve "Ne oldu aşkım, yine ne oldu? Lütfen bana da söyler misin?" diye kulağına fısıldadı. "Daha ne olacak be Harold, daha ne kadar bana küfredeceksin? Hadi söyle, ne zaman beni görsen bağırmaya başlıyorsun ve sonra bana 'Ahh aşkım ne oldu ne oldu' diye şaşkın şaşkın geliyorsun. Daha ne olsun Harold? Hadi bu defa da ben öyle demek istemedim de, hadi söyle!" Gözleri tekrar önüne düşen Harold, bıyıklarında kalan birayı emdikten sonra "Lydia, aşkım! ne dedim ki ben?" diye sordu. "Gözleri kızarmış, ağlamak üzere olan Lydia; "Saksafonunla bana bağırdın, küfrettin. Biliyorum, anlıyorum, biliyorum seni lanet olası" diye bağıra bağıra elinde ki bardağı yere fırlattı. Artık olay Lydia ve Harold'dan çıkmıştı ve bütün klübün gözleri onlara dönmüştü. Harold'a ve sevgilisine alışkan olan ekibi bile, sonra ki sahnede ne olacak diye sabırsızlıkla onları izliyordu. Harold ise daha önce defalarca duyduğu bu ithama yine aynı şekilde cevap veriyordu: "insan olsun ben öyle bir şey demedim! Senin anladığın, sana kızdığımı veya bağırdımı sandığın şekilde değil Lydia. Sadece saksafon çaldım aşkım, lütfen hadi gel eve gidelim. Çok yorgunum." diyip Lydia'nın kollarından tutup onu klüpten çıkardı...</blockquote>
<br />
Belki de dünyanın en şanslı insanıydı Harold. Enstrümanıyla kendisine konuştuğunu sanan bir sevgilisi vardı ve Bop döneminin sıçramasını yaşatan kişiydi o. Henüz 73 yaşındayken, yine Lydia ile yaşadığı kentte, Los Angeles'da hayata gözlerini yumdu. Kendisini geç tanıdım. Cliff Brown ve Max Roach'un karmasında karşıma çıkmıştı. Muazzam bir ses, bize haykıran, bizimle konuşan bir varlık. Hem, ikibuçuk yıllık hayatıyla caz dünyasını sil baştan yazan bir ekibin üyesinden ne beklenir ki? Belki de Lydia haklıydı, bizimle sadece enstrümanı aracılığıyla konuşuyordu ve çok iyi konuşuyordu.<br />
<br />
Vidyoçalar serisi için en az üç-dört canlı kaydı olan kişi veya kişileri seçmekti niyetim ama efsane Harold'a yok demek zor geldi. Buyrun, caz dünyasının bir başka efsanesinin muazzam bir canlı performansı sizi bekliyor....<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/4J6c0g2CyzM?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-90194222941657413722014-05-31T08:45:00.000+03:002014-05-31T08:48:14.509+03:00+ MüZiK: Bir de şöyle bir şey var!<blockquote class="tr_bq">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"> Ne kadar doğru bilmem, sonuçta bende başkasından duymuştum ama "olay budur abi" dediler!</span></blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">'Gideceksin, suratın morarana kadar üfleyecek, parmakların kanaya kadar çalacaksın. Öyle bir kaç saatle sınırlı değilmiş bide. Bildiğin günlerce bu sınavı veriyorsun ve en sonunda büyüklerden biri <i>-ki bu büyük herhangi bir enstrümanın maestrosu olabilir-</i> gelip elini başına koyuyor. İşte o zaman sende bir müzisyen olarak kabul edilmişsindir.'</span> </blockquote>
<blockquote class="tr_bq">
<span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif;">Karpatların eteklerinde dolaşıp duran çingenelerin mevzusuymuş bu. Kabul edilmiş, referans olunabilecek, güvenilen ve elbette yetenekli olduğuna dair; topluluğun onayını ve güvenini almış olunuyor. Her yıl "Fête des Masques" festivalinden önce yapılırmış bu ritüelvari imtihan demleri...</span></blockquote>
<div style="text-align: right;">
<i>ve bir müzisyen doğdu, sayfa: 17</i></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<br />
Balkan müziği hususunda ehlileşenlerdendir Cork. Müzikal esrikliğini nasıl ve neden yahudi çingenesi müziğine yönlendirmiş bilemiyorum lakin iyi yapmış. Çokuluslu yapısı ile ekip Bulgar, İspanyol, İngiliz ve İrlandalı bir dörtlü aslında. Çalışmalarında aralarına kattıkları diğer ustalarla birlikte sıkı bir fusion jazz grubu olmuşlar.<br />
<br />
Beni kendileriyle tanıştıran albümleri;<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/zJaWRIkW4q0?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-18991239135798526802014-05-29T00:41:00.000+03:002014-05-29T00:41:27.185+03:00+ Natama: Chomskyvari Bir Kıskanma: Ağır Çekim Kanatlar *<blockquote class="tr_bq" style="text-align: right;">
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13px; line-height: 18.479999542236328px;">* Aşağıda okuyacağınız metin Natama [hayat memat] dergisinin <i>Nisan/Mayıs/Haziran </i>6. Sayısında yayınlanmış ve Orçun Ünal tarafından kaleme alınmıştır.</span><span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Trebuchet MS', Trebuchet, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.479999542236328px;"> </span><span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13px; line-height: 18.479999542236328px;">Burada, metnin </span><span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13px; line-height: 18.479999542236328px;">sadece</span><span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13px; line-height: 18.479999542236328px;"> </span><span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13px; line-height: 18.479999542236328px;">bir kısmı yayınlanmıştır, tamamını okumak için; <a href="http://natamadergi.com/Nerelerd" style="color: #888888; text-decoration: none;" target="_blank">Natamadergi.com/Nerelerd</a> bağlantısından size en yakın Natama dergisi satan kitap evine ulaşın</span><span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.479999542236328px;">.</span></blockquote>
<br />
<br />
<br />
<span style="font-family: Courier New, Courier, monospace; font-size: x-large;">"</span><br />
<div style="text-align: center;">
<b>Anladım </b>ve<b> kıskandım.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b>[Olduğunu]</b> anladım ve <b>[onu]</b> kıskandım.</div>
<div style="text-align: center;">
<b>[Yakın]</b> olduğunu anladım ve <b>[için]</b> onu kıskandım.</div>
<div style="text-align: center;">
<b>[Daha]</b> yakın olduğunu anladım ve <b>[öğreneceği]</b> için onu kıskandım.</div>
<div style="text-align: center;">
<b>[Herkesten]</b> daha yakın olduğunu anladım ve <b>[gerçeği]</b> öğreneceği için onu kıskandım.</div>
<div style="text-align: center;">
<b>[Ölüme]</b> herkesten daha yakın olduğunu anladım ve <b>[önce]</b> gerçeği öğreneceği için onu kıskandım.</div>
<div style="text-align: center;">
<b>[Kadının]</b> ölüme herkesten daha yakın olduğunu anladım ve <b>[benden]</b> önce gerçeği öğreneceği için onu kıskandım.</div>
<div>
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Ölüm ağacı ve bir yasak meyve.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: x-large;">...</span></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Kıskandım</b> ve <b>ağladım</b>.</div>
<div style="text-align: center;">
<b>Ağladım</b> ve <b>yürüdüm</b>.</div>
<div style="text-align: center;">
<b>Yürüdüm</b> ve <b>bekledim</b>.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Ölmedim.</div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Courier New, Courier, monospace; font-size: x-large;"> "</span></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7508967228539990146.post-74361431168188992732014-05-11T11:35:00.002+03:002014-05-11T11:35:41.143+03:00+FiLM: Patlamak üzereyiz....<div class="separator tr_bq" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-38c7CwaaxhQ/U280w-WZsBI/AAAAAAAAAbE/9PZheylzpio/s1600/tumblr_kt8nz0LqPe1qzvs1xo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-38c7CwaaxhQ/U280w-WZsBI/AAAAAAAAAbE/9PZheylzpio/s1600/tumblr_kt8nz0LqPe1qzvs1xo1_500.jpg" height="640" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<blockquote>
ve Dignan dedi ki; </blockquote>
<blockquote>
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 28px; line-height: 34px; white-space: pre-wrap;">"do you have bigger bags for atlases and dictionaries, sir?" </span></blockquote>
<br />
<br />
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
+<b>bkz</b>: Bottle Rocket @<a href="http://www.imdb.com/title/tt0115734/" target="_blank">imdb</a>, @<a href="https://eksisozluk.com/bottle-rocket--528388" target="_blank">ekşi</a>, @<a href="http://www.criterion.com/films/594-bottle-rocket" target="_blank">criterion collection</a></div>
Nuri Enginhttp://www.blogger.com/profile/05368672368492276978noreply@blogger.com0